Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32
günlerin acısını ..(6)
Bir haftalık cennet dönemi bitiyor. İstanbul’a, evime geri dönüyorum. Saçlarım kızıla dönmüş. Hayata dönmek için ufak bir tatil yaptığımı düşünüyor çocuklar. Gerçekten öyle. Artık bambaşka bir Günseli var! Güzelliğime güzellik katıp, yoluma ilerleyeceğim bundan sonra. Bodrum’dan çocuklara güzel güzel hediyeler almışım. Kızıma güzel elbiseler, iç çamaşırları. Oğluma da güzel hediyeler.
Bir haftayı çocuklarımla geçirmeyi düşünüyorum ki, kızım, “Anneciğim, arkadaşlarla plan yaptık ta biz. Babam izin verdi. Üç gün Mersin’e gidebilir miyim, Aysu’ların yazlığına?” diyor. Durup biraz düşünüyorum. Babası izin vermiş. Zaten Aysu en yakın arkadaşı. Kızım, “Merak etme anne, Aysu’nun annesi babası da bizle olacak. Bizimle ilgilenecekler!” diyor.
Bir arayıp Aysu’yla ve annesiyle konuşuyorum. İzin veriyorum. Kızım 2 gün sonra yola çıkacak. Zaten Aysu’lar Mersin’de. 2 gün sonra uğurluyorum kızımı. Telefonda konuşurken Fatih’e anlattığımda, Fatih, “Kızı otobüste süründürmeseydin Mersin’e kadar, uçakla Adana’ya yollar, ordan Mersin’e geçirirdik…” diyor. Ama ben Fatih’in aileme bu denli karışmasını istemiyorum. O da saygı gösteriyor, “Peki!” diyor.
Kızım varıyor ertesi gün sabahı Mersin’e. Arıyor beni. Ben de, “Tamam aşkım, selam söyle!” diyorum. Genç kız… Oğlum geliyor içeriye. “Anne, ben Arda’nın yanına gidiyorum, gezeceğiz biraz…” diyor. “Oğlum, paran var mı?” diye soruyorum. “Var anneciğim, merak etme!” diyor. Çıkıyor oğlan. Gene yalnız kalıyorum evde. Ama rahatım, mutluyum. Oğlumun laptopunu alıyorum. Gene Chate giriyorum. Chatte üç beş abazayla fantaziler yapıyoruz. Akşama doğru kapatıyorum. Akşam da zaten oğlan geliyor. Arda yanında. “Merhaba Günseli abla!” diyor öpüyor beni. Arda oğlumun en yakın arkadaşı. Eskorta gittiği arkadaşı aynı zamanda. “Hoşgeldiniz canlarım!” diyorum. Mutfağa geçip yemek hazırlıyorum. Arda 17 yaşında bir delikanlı. Benim oğlanla yaşıt. Çok yakışıklı kerata.
Yemekten sonra çocuklar geçiyor odaya. Kapıyı da kapattırıyor Arda’ya benim oğlan. Anlıyorum, gülüyorum. Kesin pørnø izleyecekler diyorum. VE AKLIMA GELİYOR! İnternetin geçmişini silmeyi unuttum. Geçmişe bakarlar mı ki ya? Eyvah eyvah diyorum. Oğlan sorun değil, o da giriyor da Chat sitelerine. Ama Arda… O öğrenirse… falan diye düşünüyorum. Kalkıp içeri gidiyorum, belki alırım laptopu diye. Kapı kapalı. Kapıyı tıklatmam lazım, ama ne diye isteyeceğim laptopu? Kapının buzlu camına biraz gölge vuruyor ve oğlanın gölgesinden pencere kenarında olduğunu anlıyorum. Ne yapıyor ki diye düşünüyorum. Ses yok. Buzlu camdan görünmemek için eğiliyorum. Anahtar deliğinden bakıyorum içeriye. Ve evet. Oğlan sigara içiyor pencereden sarkarak. Arda benim görüş mesafemde değil. Sonra benim oğlan dönüyor Arda’ya, “Hadi lan!” diyor. Arda hafifçe, “Geliyor kanka, ıhhh!” diyor. Sanırım 31 çekiyor. Sonra Arda kalkıyor. Peçeteyi pencereden aşağıya atıyor. Ve sigara yakıyor. O içerken benim oğlan başlıyor 31 çekmeye. Daha fazla durmuyorum, kalkıyorum. Yok canım, kesin bakmadılar internet geçmişine diye düşünüyorum.
Salonda biraz daha TV izleyip, sonra kapıyı tıklayıp çocukların odasına giriyorum. Çocuklar hiçbirşey olmamış gibi Playstationda oyun oynuyorlar. “Yatıyorum ben aslan parçaları!” diyorum. Odama geçiyorum. Üstüme, Bodrum’dan aldığım saten geceliği giyiyorum. Altıma külot giysem mi? Arda olmasa giymem de, Arda evde. Giyiyorum. Ve yatıyorum. Kapım kapalı. Herhangi bir frikik vermemek için. Uyumaya dalmadan, “Iaaaaah!” diye bir kadın inlemesi duyuyorum. İkisi de gülüyor. Arda, “Kapat lan gerizekalı!” diyor. Pørnø açmışlar kesin. Gülüyorum. Ve uyuyorum…
Gece çişim geliyor. Uyanıyorum. Gece saat 03:00 gibi. Çişimi yapmadan önce bir bardak su içeyim diyorum, sonra çişimi yaptıktan sonra tekrar gitmeyeyim diye. Suyu içiyorum. Peçete stoğumuzun yarısı gitmiş. 31’ci keratalar. Ne olacak, normal şeyler. İkisi de genç, ee ne yapacaklar? Tabiki pørnø izleyip, 31 çekecekler. Ama izledikleri pørnølar önemli. Yani iğrenç iğrenç şeyler izlememeliler. Babası konuşuyordur herhalde oğlanla. Çünkü bir kere ‘Shemale’ kategorisi izlemiş gerizekalı. Geçmişten gördüm. Babasına söyledim, (Ben konuşurum oğlanla!) demişti. Gözüm salondaki masanın üstünde duran laptopa ilişiyor. Önce tuvalete gidiyorum, işiyorum. Sonra odama geçiyorum. Uykum kaçtı zaten. Kalkıyorum gidiyorum salondan laptopu alıyorum, odama geliyorum.
Açıyorum laptopu. Hemen internetin geçmiş sayfalarına giriyorum. Çeşitli pørnø siteleri. Oğlanlar baya bir izlemişler. Genç kız videoları, “Teen!” yani. Grup seksler. Gangbang’lar. Amatör Türk kadınları sayfaları. Hepsine girmişler. ‘Karşıdan yükle’ bölümüne bakıyorum. Ya bu çocuklar gerizekalı mı? Silmemişler hiçbir şeyi. Birçok amatör Türk kadınının resimleri indirilmiş. Hatta klasörlenmiş. Biraz daha karıştırıp, gizlediği klasörü buluyorum. Bakıyorum, indirilen kadınların fotoğraflarına. Aslında içimdeki düşünce, aralarında benim fotolarım var mı diye. Kim bilir, belki müşterilerimden biri koymuştur fotoğraflarımı. Ama yok. Gerçi batkılarımda yok. En az 1500-2000 fotoğraf indirilmiş. Aslı, Ayşe, Belma, Belgin… Evli orospu, Favori… Hepsi klasörlenmiş. Kapatıyorum.
Sonra yan odanın kapısı açılıyor. Arda işemeye gidiyor. Ben de odamdan çıkıyorum, ama Arda’yı klozete işerken görüyorum. Hiç sesimi çıkarmadan salondaki masaya bırakıyorum laptopu tekrar. Arda sifonu çekiyor. Ve kapıyı aralıyor. Niye araladı ki kapıyı? İşemesi de bitti. Biraz sonra, banyomuzdaki bir çekmecenin açıldığını duyuyorum. İyice merak ediyorum. Aslında aklıma da gelmiyor değil. Yavaşça aralık kapıdan bakıyorum banyoya. Kirli iç çamaşırların içinde Arda’nın eli! Ne yapıyor bu salak! Sinirleniyorum. Ama kendimi izlemekten de alıkoyamıyorum. Ve tahmin ettiğim şey…
Beyaz, lekeli külodum Arda’nın burnunda. Kokluyor. İçine çekiyor külodumun kokusunu. Lekeli, iğrenç, ama Arda halinden çok memnun. Bırakıyor geri sepete. Ben iyice gizleniyorım. Sonra sütyeni alıyor. Ama sütyen benim değil. Benim memelerim o kadar küçük değil. Kızımın. Sütyeni kokluyor. Ve beyaz külodumu alıyor, sikini çıkarıyor. Yaşına göre çok uzun bir yarak. Yaklaşık 17-18 cm. Ve o yarak, benim külodumun am bölgesinde. Sürtüyor, sürtüyor. Sürttükçe gözleri kayıyor. Eline siyah sütyeni alıyor, onu kokluyor. Tam meme ucunun geldiği kısmını yalıyor. Çok sinirleniyorum! Ama o daha çok genç. Ergen. Aklı fikri karıda kızda. Gidip yatağıma yatıyorum. Birazda heyecanlanmışım. Heyecandan, sinirden, şaşkınlıktan uyuyamıyorum. Sabaha karşı, gün ağardıktan sonra uyuyorum ancak.
Öğlen saat 11:00 gibi uyanıyorum. Oğlanlar halen uyuyorlar. Arda oğlanın odasında, oğlan oturma odasında uyumuş. Önce Arda’yı uyandırıyorum, “Arda, hadi kalk. Öğlen oldu canım!” diyorum. Birkaç saat önce Arda benim külotlarımı koklamıştı! Yalamıştı! Ama garip bir şefkat var içimde. Arda uyanıyor. Sabah ereksiyonu, yarağı dimdik. Anlamayım diye pikeyi iyice üstüne çekiyor, “Günaydın Günseli Abla!” diyor. “Günaydın canım, hadi kalk!” diyorum.
Sonra oğlan uyanıyor. Çocuklara güzel bir kahvaltı hazırlıyorum. Sonra evden çıkmam gerekiyor, alışveriş yapmam lazım, yiyecek içecek almam lazım. Odama geçip, soyunuyorum. Külodumu çıkarıyorum, yerine beyaz bir külot giyiyorum. Ahmet’e sikilmeye giderkenki, pembe önden fermuarlı Sweatimi giyiyorum. Altına ise rahatlığından asla vazgeçemeceğim gri eşofman altı. Götümü çok belli ediyor! Ama çok rahat. Kirlenmiş külodumu sepete atıyorum. Çamaşır sepeti gece Arda sayesinde darmadağın. Çıkıyorum evden. Çıkarken Arda odadan çıkıyor. Çocuklara soruyorum, “Ben çıkıyorum, bir şey istiyor musunuz?” diye. Arda, “Yok Günseli abla, sağol.” diyor. Yürürken, nedense, karşı koyamadığım bir istekle götümü kırıtıyorum. Arda’nın baktığından eminim…
Arabayla markete gidip haftalık alışveriş yapıyorum, geliyorum. Zar zor poşetleri taşıyarak yukarı çıkıyorum. Benim oğlanı giderken görüyorum. Kapıyı açıyorum, “Ben geldim!” diyorum. Ses yok. Arda gene tuvaletten çıkıyor! “Aaa, Günseli abla! Geldin mi?” diyor. “Geldim canım, benim oğlan nerde?” diye soruyorum. “Ha, o mu? Ya, çıktı…” diyor. Çocuk heyecandan ne dediğini bilmiyor. “Nereye çıktı?” diyorum. “Bakkala…” diyor. Oğlumu bakkala Arda’nın yolladığını anlıyorum. Amacı belli. Külotlarıma bakacak. “Tamam!” diyorum, geçiyorum mutfağa.
Aldıklarımı yerleştirmeye başlıyorum. Arda mutfağa geliyor, “Abla yardım edeyim!” diyor. Poşetler yerde. Benim onları alırken domalmam gerekiyor. Ben domaldıkça, biraz göt çatalım çıkıyor. Yapacak bir şeyim yok. Arda izliyor beni. Zaten Sweatimin fermuarını da sıcaktan açmışım. Her yerim Arda’nın önünde. Arda kendine göz banyosu yapıyor. Artık gözlerini ayıramıyor benden. Beni sıcak basıyor. Arda, “Ben içeri gidiyorum abla…” diyor, kabaran önünü gizleyerek.
Tuvalete gidiyorum banyodaki. Oturuyorum klozete. İşimi görürken, gözüm kirli sepetine takılıyor. Bakıyorum. O arada benim oğlan geliyor eve. Arda banyonun kapısını açıyor! Bu çocuk artık çok fazla olmaya başladı! “Ay çok pardon!” deyip çıkıyor. Ben de sifonu çekip, gidiyorum içeriye. Arda’yla konuşacağım artık, yeter! Benim oğlanı çağırıyorum, “Oğlum, ya fasülye almayı unutmuşum. Bir koşu gidip alsan ya!” diyorum. Oğlum Arda’yı çağırıyor, birlikte gitmek için. Oğluma sesleniyorum, “Ya sen git al, Arda niye gitsin seninle? Şimdi beraber gittiniz mi 2 saatte gelmezsiniz. Akşama fasülye yapacağım, hadi anneciğim!” diyorum. “Tamam anne ya of, yeni geldin ama marketten!” diyor. “Hadi anneciğim, hadi aşkım!” diyorum, oğlum çıkıyor.
“Arda salona gel!” diyorum, sert bir sesle. Arda anlam veremiyor. Geliyor, oturuyor karşıma. “Sen ne yaptığının farkında mısın? Ne demek oluyor bütün bunlar?” diyorum. “Ne yaptım ki Günseli Abla ya!” diyor, savunmaya geçiyor. “Ayıp değil mi oğlum, annen yaşında kadına bu kadar şey yapmak! Ben annen yaşındayım senin, utanmıyor musun kapıyı çalmadan banyoya girmeye?” diyorum. Arda utanıyor, “Ya Günseli abla valla bilmeden oldu ya!” diyor. “Tamam ona birşey demiyorum, peki ya dün geceki yaptığın ayıp? Benim oğlum senin annenin, ablanın külotlarına baksa ne hissedersin?” diyorum. Arda utanıyor, yere bakıyor. Kalkıyor. “Nereye? Dur gidemezsin, konuşacağız!” diyorum, oturtuyorum. “Utanmıyor musun benim külotlarıma 31 çekmeye? Kızımın sütyenine bakmaya? Götüme, memelerime bakmaya? Senin annene baksalar böyle?” diyorum, kızgınlığımı belli ediyorum. “Abla çok özür dilerim, nolur affet. Söz gelmem bir daha, ne olursun ya!” diyor. Çocuk kıpkırmızı olmuş.
“Neden bakıyorsun bana Arda?” diye bağırıyorum. Arda gözlerini ayıramıyor. “Neden?” diye gür sesle soruyorum. “Abla, biz dün.. Ya.. Anla işte. Baya azdık…” diyor. “Biliyorum, dün pørnøları bağırta bağırta izliyordunuz!” diyorum. “Off abla ya, deme öyle ya!” diyor. “Neden baktığını hala söylemedin Arda?” diyorum. “Abla, şey… Ya azdım işte, anlasana ya!” diyor. “Bana mı azdın Arda?” diyorum. “Evet abla!” diyor. Genç bir erkek tarafından beğenilmek müthiş bir şey. “Nereme mesela Arda?” diyorum. “Abla ne diyorsun sen?” diyor. “Kes sesini de söyle. Götüme mi azıyorsun?” diyorum. “Abla, evet…” diyor. “Başka?” diyorum. “Şeyy… Memelerine…” diyor. Yavaşça Sweatin fermuarını indiriyorum, “Bunlara mı bakıyorsun Arda?” diyorum. “Abla kapat, utanıyorum!” diyor. Kalkıyorum, “Bakarken utanmıyorsun ama!” diyorum. Sonra oturuyorum. İyice memelerim açılıyor, ama uçları görünmeden. “31 çekiyor musun bunları düşünüp?” diyorum. “Evet abla… Dün gece onları düşünerek kaç posta çektim ben…” diyor. Çocuk iyice açılıyor. Utanmaz!
“Dokunmak ister misin bunlara Arda?” diyorum. “Abla olmaz… Nolur, utanıyorum…” diyor. “Ee, iyi madem!” diyorum. Kalkıyorum mutfağa gidiyorum. Arkamdan geliyor. “Günseli abla… Çok sexysin!” diyor. “Sahi mi? Nerem en sexy geliyor, elinle göster bakayım!” diyorum. Arkama geçip avuçluyor götümü. “Buran abla…” diyor. “Hadi ya… Sikmek ister miydin orayı?” diyorum. “Evet abla, evet!” diyor. “Ama veremem. Fakat oğlum gelene kadar okşa götümü!” diyorum. Hemen okşamaya başlıyor. Deliriyor bana. Bu beni çıldırtıyor. Ben ise domatesleri doğruyorum. “Abla, nolur sokayım…” diyor. “Olmaz! Birazdan oğlum gelir ya!” diyorum. “Abla nolur yaa!” diye yalvarıyor. “Olmaz! Sadece okşa. İçine sok elini istersen!” diyorum. “Ohhhh!” diyor, hemen elini sokuyor. Götümün yarığını ellemeye başlıyor. “Abla delirtiyor götün beni yaa!” diyor. Biraz kalçamı çıkarıyorum. Elini atıyor göt deliğime. “Abla bu ne ya? Amma geniş delik?” diyor. “Yorum yapma, okşamaya devam et! Yoksa siktir git evden!” diyorum. “Ee abla, kocaman oldu yarağım…” diyor. “Git 31 çek!” diyorum. “Sokayım ya nolur! Tecavüz ettirme kendine!” diyor. “Saçmalama! Vermeyeceğim demiyorum ki. Ama birazdan oğlum gelecek!” diyorum. Ve götümdeki eli dolaşırken, oğlum geliyor. Hemen çekiyor elini. Mutfağa geliyor oğlan, koyuyor masaya fasülyeyi.
İçeri gidiyorlar beraber. İçim kıpır kıpır. Amıma elimi atıyorum, sulanmış baya. Kendimce Arda’ya bir oyun yapacağım. İçeri gidiyorum, oğlanların odasına. “Ben çıkıyorum, işim var biraz…” diyorum. Arda çok zeki. Belki bana tecavüz etmek için kalkıyor o da. “Ben de gideyim, hadi görüşürüz kanka!” diyor. Ben de, “Ee iyi, beraber çıkalım ozaman canım!” diyorum. Arda’yla çıkıyoruz evden. Asansöre biniyoruz. Asansörde beni ellemeye devam ediyor. Ben -3’e basıyorum. Orda kalorifer dairesi var. Orda doyurayım bu salağı. İniyoruz. Kalorifer dairesinin kapısı açık. Giriyoruz. Kapıyı kapatıyor. Ve hemen yumuluyor dudaklarıma. Dudaklarımı deli gibi emiyor Arda. Aç bir köpek gibi. Ben de karşılık veriyorum. Vaktimiz çok az. “Arda, hemen yap git! Bir daha böyle bir şey olmayacak!” diyorum. “Tamam ablam, güzelim benim!” diyor. Hemen arkamı dönüyorum. Hafifçe eğiliyorum. İndiriyorum eşofmanımı. Arda eli ayağı titreyerek, indiriyor şortunu. Ve geçiyor arkama…
Amcığıma hizalıyor, bir anda sokuyor. “Ohhh!” diye bir inleme geliyor benden. Arda, “Ohhh! Yıllardır bu anı hayal ediyordum!” deyip, amıma sokmaya başlıyor hızlı hızlı. Elimden geldiğince sessiz olmaya çalışıyorum. Arda’nın yarağı, genişlemiş amımı dolduruyor. Kalınlığı çok iyi. Taşakları vuruyor. Ve vücudu benim götüme çarptıkça ‘Şak, şak, şak!’ diye sesler geliyor. “Ihh Ihhhh! Sikk! Ohh! Doyur yarağını! Neden önce gelmedin! Neden önce istemedin Ardaaaa!” diyorum. Arda sessiz sessiz, arada Ohhh’layarak sikiyor beni.
Sonra çıkarıyor yarağını amımdan. Kuru kuru dayıyor götüme. “Sen salak mısın? Nasıl sokmayı düşünüyorsun kuru kuru?” diyorum. Hemen eline tükürüyor. Sonra yavaşça giriyor götüme. Ohhh! Çok güzel. Uzun bir süreden beri götten yemediğim için biraz acıyor, ama sonra alışık olan deliğim kabul ediyor Arda’nın yarağını. Domalmaktan belim ağrımış. Biraz doğruluyorum. Arda’yı götümden çıkarmadan duvara dayanıyorum. Ve öyle sikiyor Arda beni. “Ohhh! Günseli ablam, deliklerin harika! Ahhh! İnanamıyorum, rüyada mıyım ben yaa! Ohhh!” diye sikiyor götümü. Ben ise sessiz sessiz, Arda’yla duvarın arasına preslenmiş bir halde götüme alıyorum koca siki. Arda dayanamıyor daha fazla, “Abla geliyorummm!” diyor. “Sakın gelme içime!” diyorum. Ve çıkarıyor götümden. Yere akıtıyor döllerini. Geldikçe geliyor. İnleyerek, dizlerinin üstünde çömelerek akıtıyor döllerini. 7-8 dakika anca sürmüştü beni sikmesi.
Sonra ben kalkıyorum, külodumu çekiyorum. Eşofmanımı çekiyorum. “Günseli abla, kusura bakma ya… Daha uzun yapardımda…” diyor. Dudağını öpüyorum, “Önemli değil canım. Heyecandandır, boşver!” diyorum. Sonra çıkıyoruz kalorifer dairesinden. Asansörde bir kez memelerime dokunuyor. “Ama bunların tadına bakamadım ya!” diyor. “Sonra bakarsın. Şimdi birilerine yakalanmayalım!” diyorum. Yarağı halen dik. İniyoruz asansörden. “Günseli abla, ne olur bir kez daha ver bana!” diyor. “Olmaz! ” diyorum. Ve eve çıkıyorum…
Boşalamadım ben daha. Hemen banyoya giriyorum. Kıllarımı aldığım makineli traş bıçağının titreşimini açıyorum. Deliklerimde gezdiriyorum. Ve dizlerimin üstüne çömelerek boşalıyorum. Sonra duş alıp çıkıyorum. Uyuyorum tekrar…